Güç MEYVESI OLARAK BILINIYOR! ASKERLERIN HAYATTA KALMA GıDASı, AKCIğERLERI TEMIZLIYOR

Keçiboynuzu öksürüğe ve bronşite şifa oluyor. Tarih boyunca besleyici özellikleri ile bilinen bu meyvenin adı keçiboynuzu. Peki keçiboynuzu nasıl tüketilir? İşte yanıtı...

Akdeniz'in şifalı bitkisi keçiboynuzu, akciğere faydalarıyla biliniyor. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun keçi boynuzlu kür tarifi ile akciğer ödeminden kurtulmak mümkün.

Latince adı Ceratonia siliqua olan bu bitki, özellikle Akdeniz'in sıcak iklimlerinde, topraklarının verimliliği ve güneşin bereketiyle yetişir. Binlerce yıldır insanlar tarafından kullanılan keçiboynuzu, sağlık alanında çeşitli faydalar sunar.

Meyvesi, bir doğa harikası olarak kabul edilir ve sağlık için önemli bir kaynaktır. İçerdiği zengin vitaminler (A, B ve C), mineraller (kalsiyum, demir, potasyum) ve liflerle bilinir.

SARAÇOĞLU'NDAN KEÇİBOYNUZU KÜRÜ TARİFİ

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun önerdiği kür, keçiboynuzunun doğal gücünü kullanarak akciğer ödemi gibi rahatsızlıklara karşı etkili bir çözüm sunuyor.

Yaklaşık yarım litre suyu kaynatın.

6-7 adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak kaynayan suya ekleyin.

Ağzı kapalı olarak hafif ateşte altı dakika kaynatın.

Ardından ocağın altını kapatın ve 15 dakika dinlendirin.

Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra keçiboynuzu parçalarını çıkarın.

Soğuduktan sonra üçte birini sabah aç karnına, üçte birini öğlen aç karnına ve son kalan üçte birini akşam yatmadan hemen önce için.

Bu uygulamaya bir hafta boyunca her gün devam edin.

İkinci haftadan itibaren, ödemin tamamen geçene kadar haftada dört gün boyunca kür uygulamaya devam edin.

KEÇİBOYNUZUNUN 8 ŞAŞIRTICI FAYDASI

1- Keçiboynuzu, sağlık açısından pek çok fayda sunan doğal bir besindir. Balgam söktürücü ve öksürük kesici özelliklere sahip olmasıyla bilinir. Bu özellikleri sayesinde, akciğer ödemi, bronşit ve astım gibi solunum yolu hastalıklarının tedavisinde yardımcı olabilir.

2- Ayrıca, keçiboynuzu lif bakımından zengindir. Bu özelliği sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur, kabızlığı önler ve ishali keser. Lif açısından zengin olması sindirim sisteminin sağlıklı işleyişini destekler.

3- Keçiboynuzu aynı zamanda kalsiyum ve fosfor bakımından zengindir. Bu mineral içeriği sayesinde kemiklerin güçlenmesine ve korunmasına yardımcı olur. Özellikle kemik sağlığı için önemli olan kalsiyum ve fosforun yanı sıra, vücudun diğer işlevleri için de gerekli olan bu mineralleri içerir.

4- Kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olan keçiboynuzu, düşük glisemik indeksiyle bilinir. Bu özelliğiyle kan şekerinin ani yükselmesini önler ve diyabet yönetiminde destekleyici olabilir.

5- Son olarak, keçiboynuzu antioksidanlar bakımından zengindir. Antioksidanlar vücudu serbest radikallere karşı koruyarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Bu da vücudun hastalıklara karşı direncini artırır ve genel sağlığı destekler.

6- Aynı zamanda A ve B-2 gibi vitaminlerin yüksek seviyeleri, cilt ve göz sağlığınız için etkilidir.

7- Araştırmalar, beslenmenize keçiboynuzu gibi polifenol açısından zengin yiyecekler eklemenin yüksek kolesterolü azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.

8- Keçiboynuzu'nun doğal şekerleri ayrıca gevşek dışkıyı kalınlaştırmaya yardımcı olur. Araştırmalar, keçiboynuzu fasulye suyunun genç çocuklar ve yetişkinlerde ishali tedavi etmek için güvenli ve etkili bir yol olabileceğini göstermektedir.

Keçiboynuzu, pekmez, toz veya çiğ olarak tüketilebilir. Pekmezi, ekmeğe sürülerek veya süte karıştırılarak tüketilebilir. Tozu, yoğurda veya meyve suyuna karıştırılarak tüketilebilir. Çiğ olarak da yenebilir

BİLİYOR MUYDUNUZ?

Yunan Adaları'nda, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman orduları tarafından uygulanan gıda ambargosuna karşı halk, hayatta kalmak için keçiboynuzu kullanmıştır. Bu meyve, adalarda yetişen ve içinden çıkan her bir çekirdeğin ortalama ağırlığının 0.2 gram olduğu bilinmektedir. Beş adet keçiboynuzu çekirdeği, 1 gram ağırlığa eşittir. Bu ölçüm birimi olan 0.2 gram ise bir 'Karat' olarak adlandırılır. Latince adı 'ceratonia' olan keçiboynuzu, bu özelliğiyle 'karat' anlamına gelir ve antik çağda kıymetli taşlarla tartılmasında kullanılmıştır.

'Healing Foods Ansiklopedisi'ne göre, 19. yüzyıl İngiliz kimyagerleri keçiboynuzu kabuklarını şarkıcılara satıyordu. Keçiboynuzu kabuklarını çiğnemek, şarkıcıların ses tellerini korumalarına ve boğazlarını yatıştırmalarına ve temizlemelerine yardımcı oluyordu.

Not: Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihten önceki bilimsel araştırmalara ya da uzman görüşlerine dayanmaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktora başvurulmalıdır.

2024-03-15T08:41:47Z dg43tfdfdgfd